Sürdürülebilirlik son yıllarda çok daha fazla duyulmaya ve dolayısıyla önemsenmeye başlanan bir kavram. Oluşan ekolojik değişiklikler, sürekli artan aşırı tüketim alışkanlıkları, önüne geçilemeyen nüfus artışı da bu kavramın yaygınlaşmasını gerekli kılmıştır. Basit ve anlaşılabilir bir şekilde anlatmak gerekirse sürdürülebilirlik kendi ihtiyaçlarınızı karşılarken gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yetilerini ellerinden almamaktır. Sürdürülebilirliğin temelinde yalnızca çevresel değil, ekonomik ve sosyal etkiler de bulunmaktadır.
Sürdürülebilirlik; toplumlarda hem bireylerin hem de işletmelerin sorumluluk alması gereken bir anlayış olmalıdır. Herkes, kararlarını gelecek nesillere olan etkisini düşünerek verdiği takdirde, dünya hem çevresel hem de sosyal ve ekonomik açıdan olduğu yerden çok daha ileri taşınabilir. Sürdürülebilirlik kavramı, işletmeleri gelecek çeyreğin kazanç raporu gibi kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadede çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri düşünerek karar vermeye teşvik etmektedir.
Sürdürülebilir Yaşam Nedir?
Sürdürülebilirliğin ne anlama geldiğini anladıktan sonra bu kavramı bireysel olarak hayatınıza nasıl dahil edebileceğinizi ve sürdürülebilir bir yaşam sürmek için neler yapabileceğinizi de bilmeniz gerekmektedir. Bireyler için sürdürülebilir yaşam aslında, iklim değişikliğine ve diğer olumsuz çevresel endişelere karşı olumlu değişiklikler yaparak kişisel ve toplumsal etkiyi azaltmayı amaçlayan pratik bir felsefedir. Sanıldığının aksine, bireylerin sürdürülebilirlik için attıkları her adımın önemi büyüktür.
Farkında olmadan yapılan birçok alışkanlık çevreye düşünüldüğünden çok daha fazla zarar vermektedir ve bu alışkanlıkların değiştirilmesi sizin için küçük fakat gezegen için oldukça büyük bir adımdır. Örneğin telefonunuzu tüm gece şarjda bırakmak, yürünebilecek bir mesafeye arabayla gitmek, yeniden kullanılabilecek ya da geri dönüştürülebilecek ürünleri çöpe atmak; olması gerektiğinden çok daha fazla enerji tüketmek anlamına gelir.
Sürdürülebilir bir yaşam tarzı yemek yeme alışkanlıkları, ulaşım, sosyalleşme, enerji kullanımı, atık yönetimi ve daha fazlasını kapsamaktadır. Bunu bir yaşam tarzı haline getirmek için sürdürülebilir alışkanlıklar geliştirilmelidir. Ne yazık ki günümüzde dünya nüfusunun %20’si, kaynak tüketiminin %86’sından sorumlu durumdadır ve çok geç olmadan bunu değiştirmek her bireyin sorumluluğudur.
Sürdürülebilir İş Hayatı
Sürdürülebilirlik kavramı, iş hayatında da etkisini göstermektedir. Günümüzde kurumsal kimliğinde ve gündeminde sürdürülebilirlik olmayan şirketlerin zamanın gerisinde kaldığı söylenebilir. Özellikle büyük şirketlerin harcadığı enerji ve karbon ayak izleri çok fazladır. Bunu azaltmak için doğaya saygılı üretim modelleri ortaya çıkmış ve benimsenmeye başlanmıştır.
Örneğin L’Oréal grubu “Gezegen için” adını verdikleri ve 2030 yılına kadar tamamlamayı hedefledikleri yeni bir sürdürülebilirlik anlayışını hayata geçirmiştir. L’Oréal grubu altında yer alan markaların 4 ana başlıkta doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir dönüşüm gerçekleştirmesini hedeflemektedirler. Bu ana başlıklar ise; İklim Değişikliğiyle Mücadele, Suyu Sürdürülebilir Şekilde Kullanmak, Biyoçeşitliliğe Saygı ve Doğal Kaynakları Koruma’dır.
Günümüzde yegane amacı kar etmek olan şirketlerin ayakta kalması mümkün değildir. Artık kar ederken toplumsal ve çevresel meselelere duyarlı olabilen şirketler başarıyı yakalamaktadır. Hem üretim aşamasında hem de ofis hayatında sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi bu sebeple çok önemlidir. Çalışanları sürdürülebilir yaşam hakkında bilinçlendirerek ve bu uygulamaların takibini yaparak iş hayatında çok daha kalıcı bir yere sahip olmak günümüzde çok önemlidir.
Sürdürülebilir Yaşam İçin İpuçları
Yaşam tarzınızda değişiklikler yaparak tasarruf edebilir, çok daha organik ve yerel tüketebilir, daha sağlıklı olabilirsiniz. Daha sürdürülebilir bir yaşam için ipuçları şöyledir:
- Yemek israfını azaltın. Bu şekilde market harcamalarınızı da azaltmış olacaksınız. Çöp kutusuna attığınız yiyecekler atık haline geldiğinde sera gazı oluşturabilecek şekilde ayrıştırılır. Bu nedenle karbon salınımı da giderek artar.
- Plastik kullanımını azaltın ve yeniden kullanılabilen kapları tercih edin. Ayrıca plastik pipet kullanmamanız da tavsiye edilmektedir. Çantanızda yıkanabilir cam pipetlerden taşıyabilirsiniz. Yanınızda termos ve su şişesi taşıyarak gereksiz plastik ve karton kullanımını azaltarak atık oluşmasını engelleyebilirsiniz.
- Yürüyebileceğiniz her yere yürüyün. Yürümek, bisiklet sürmek ve mesafe o kadar da kısa değilse toplu taşıma araçlarını kullanmak hem sizin hem de çevrenizin sağlığı için çok önemlidir. Bireysel araç kullanımını azaltarak karbon salınımındaki payınızı düşürebilirsiniz.
- Kağıt kullanımını azaltın. Teknolojinin her gün geliştiği, içinde yaşadığımız dijital çağda kağıt kullanımını azaltmak oldukça kolay bir adımdır. Faturalarınızın basılmış halde değil, dijital olarak e-posta ile size gönderilmesini isteyerek işe başlayabilirsiniz.
- Geri dönüşüm yapın. Kimyasal atıklarınızı günlük çöplerinizden mutlaka ayırmanız gerekir. Kağıt, cam ve plastik atıkları da birbirinden ayırarak geri dönüşüm kutularına atmanız mümkün. İleri dönüşüm yaparak artık kullanılmayacağını düşündüğünüz eşyaları daha iyi bir hale getirebilir ve yeniden kullanabilirsiniz.
Hem bireylerin hem de işletmelerin sürdürülebilir yaşam felsefesini benimsemesi, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakılmasına olanak sağlar. Siz de sürdürülebilirlik odaklı bir anlayışla dünyaya olumlu bir katkıda bulunabilirsiniz.